Cildin Kollajen ve Elastin Seviyesini Nasıl Arttırabilirsiniz?

Cildin Kollajen ve Elastin Seviyesini Nasıl Arttırabilirsiniz?

Kollajen ve Elastin'in

Anahtar Rolü
Kollajen ve elastin seviyeleriniz, cildinizin ne kadar esnek, yumuşak ve sıkı olduğunu belirler. Yaşlandıkça, kollajen ve elastin seviyeleri azalır. Bu yüzden cildiniz, esnekliğini, sıkılığını ve pürüzsüzlüğünü kaybetmeye başlar.

Cildiniz 25 yaşına geldiğinizde, doğal olarak yaşlanmaya başlar. O zaman, eğer bu yaşın üzerindeyseniz, kollajen ve elastin seviyelerinizi ciddi olarak göz önünde bulundurun. Kollajen ve elastin ile ilgilenmek, cildinize iyi bakmanız anlamına gelir.

Kollajen ve elastinin ne olduğunu ve bu iki hayati önem taşıyan proteinin vücudunuzdaki eksikliğinin nasıl telafi edilebileceğini görelim.

Kollajen Nedir?

Kollajen, epidermisin altındaki ikinci cilt tabakası olan dermiste bulunan, vücudumuzun ana, yapısal proteinidir. Cildimizin birleştirici dokusudur. Vücudunuzu birarada tutan yapıştırıcı gibidir. Kollajen, cildinizin %75'ini oluşturur! Ve vücudunuzun %33'lük protein oranıysa, kollajendir. Kollajen, dermiste bulunan cilt hücrelerinin geliştirdiği bağ dokularından meydana gelmiştir.

Kollajen, sadece insanlar için değil, aynı zamanda tüm omurgalı canlılar için de en önemli proteindir. Vücudunuz hergün kollajen üretir. Ancak, yaş ilerledikçe, bu madde azalmaya başlar. Kollajen yiyeceklerde bulunmaz.

Kollajenin gerilme gücü, çelikten daha güçlüdür. Dokularınıza ve organlarınıza destek verir ve bu yapıları kemiklerinize bağlar. Aslında, kemikler ayrıca, kalsiyum ve fosfor gibi belli başlı minerallerle bileşen kollajenden oluşmaktadır.

Kollajen ağı, hücreleriniz birbirine bağlar. Hücrelerinizin gelişimine, dokuların ve kemiklerin tedavisine destek bir rol oynar. Kollajen olmazsa, vücudumuz tamamen dağılır.

Kollajen üretimi, vücudumuzda süregelen doğal bir süreçtir. Kollajen düşüşü ve zarar görmüş ve yaşlanmış kollajenin oluşumu sağlıklı doğal ve gerekli bir işlemdir. Bu süreç sırasında, yeni hücresel yapılanmalar meydana gelir.

Kollajen, genç ve sağlıklı bir cildin pürüzsüz ve dinç görünümünden sorumludur. Cildinize dayanıklılık ve kuvvet verir.

Hangi etkenler, cildinizin kollajen seviyesini düşürür?

UV ışınları, cilde nüfuz edip, kollajen bağ doku hücre üretimine zarar verebilir.

Tekrarlayan kırışıklığın ciltte sebep olduğu stres, kollajeni yok eder.

Yaş ilerledikçe, glikozaminoglikan sentezi, dermisteki nem seviyesini etkileyerek azalır ve kollajen kırılmaya başlar.

Cildin canlanması azalırken, yaralar yavaş bir şekilde iyileşir ve cilt strese neden olan etkenler karşısında zayıf düşer, bu da kollajen seviyesinin azalmasına ve bağ dokularının zarar görmesine sebep olur.

Kollajen ve Güzellik

Sağlıklı kollajeni azalması ve kollajen üretiminin durması, istenmeyen kırışıklıklara ve yaşlanmaya sebep olur. Dünya çapındaki güzellik endüstrisinde, kollajen seviyesini desteklemek ve oluşan kollajen zedelenmelerini yoketmek için araştırmalar yapılmaktadır.

Neler, Kollajen Seviyenizi Arttırmaya Yarar?

Kollajen üretimide C vitamini kilit bir rol oynar. Yeterince C vitamini alınmadığı takdirde, kollajen oluşumunu bozulur. Bu, vücudun kollajen üretememe bozukluğuna sebep olru. Bu şekilde vücudun tüm destek yapıları dağılır ve tam anlamıyla çöker.

Bu yüzden, günlük yeterli oranda C vitamini aldığınızdan emin olun ve C vitamini ihtiva eden cilt bakım ürünleri kullanın.

İyi Bir Tavsiye

UV radyasyon ışınlarına ve diğer stres kaynaklarına dikkat edin çünkü bunlar kollajen düşüşünü hızlandırır! Bu çevresel stres kaynakları, ozon, hava kirliliği, sigara ve dumandır. Bütün bunlar, kollajen yapınızı paslandıran ve zayıflatan serbest radikalleri üretir, böylece kırışıklıkların oluşması ve yaşlanma hızlanır.

Kollajen Proteini Nasıl Korur ve Yükseltiriz

Sağlıklı kollajeni korumak ve olabilecek kollajen azalmasını engellemek için iki yol vardır:

UVA ve UVB radyasyon ışınlarından sakının. UV radyasyon ışınlarından korunmak için güneş altında kalışınızı sınırlayın ve her zaman güneş kremi kullanın.

Güneş en çok sabah saat 11 ve öğlen saat 3 arasında etkilidir ve bu yüzden de güneş ışınları bu zaman aralığında çok zararlıdır. Ve hatırlayın ki, UV ışınları, yaşlanmada %90 etkilidir.

İşte bu yüzden, birçok cilt bakım şirketleri, günlük nemlendirici ürünlerine güneşe karşı koruyucu etkisi olan losyon da katarlar. Sonuç olarak, cildinizi güneşin zararlarından korumak için yapmanız gereken en iyi şey, SPF'li nemlendiriciler kullanmaktır.

Tam antioksidan savunma ile, serbest radikallerin zarar vermesini engelleyin.

Kollajen seviyenizi ağız yoluyla alınan antioksidanlarla da arttırın. Antioksidanlar, serbest radikallerle savaştıkalrı için, kollajen düşüşünü engellerler ve hücrelerinizin sağlıklı çalışmasını sağlarlar. Savunma ağlarındaki anahtar antioksidanlar karotenler, CoQ10 ve C ile E vitaminleridir.

Sağlıklı kollajeni arttırmak için birçok yol vardır:

Cildinize C vitamini depolayın. Kollajen üretimini arttırdığı ispatlanmıştır.

Kimyasal soyulmalar ölü deri tabakasını atar ve hücreleri yeniler. Yaşlandıkça, cildiniz incelir. Kimyasal soyulmalar, cildinizde tekrar kalınlaşmaya sebep olurlar.

Kollajen arttırıcı ürünlerle cildinize destek verin. Bu ürünler, kollajen seviyesinin yükselmesini sağlar. Günümüzde, bunu destekleyen molekülleri içeren cilt bakım ürünleri bulabilirsiniz.

Cilt Bakım Ürünlerinde Kollajen

Yıllardır, kollajen ihtiva eden farklı cilt bakım ürünleri cilt tipleri için uygun olmuştur. Epidermal tabaka altındaki kollajen bağlarını tekrar meydana getiren solüsyonlar tavsiye edilmektedir. Lokal kollajen, cilde fayda sağlarken, üreticilerin söylediklerinin aksine, kaybolan kollajeniniz yerine tekrar kollajen üretme durumu söz konusu değildir.

Kollajen kremleri yeni kollajen bağları oluşturmak için cildinize iyice nüfus edemeyebilir ancak son derece etkili nemlendirici özelliklerine sahiptirler. Eğer cildiniz kuru ise, özellikle çok yararlı olabilir.

Yüzeysel kollajen, yeni kollajen üretmeyecektir. Kollajen seviyesini arttırdığı klinik olarak kanıtlanmış olan etkenler vardır. Bu etkenler C vitamini, soya ve retinoldür. Peşinde olduğunuz şey, kollajeni arttırmaksa, işte size göz önünde bulundurmanız gerek etkili bazı ürünler.

Çünkü kollajen cildinize direnç, dayanıklılık, pürüzsüzlük ve dolgun bir görünüş sağlar, kollajen seviyenizi devamlı olarak arttırmak ya da korumak son derece önemlidir.

Elastin Nedir?

Elastin bir proteindir, çok önemli "gençlik proteini". Dermiste bulunur. Vücudumuzdaki bütün proteinler hayatımız için esas olan şeydir. Fakat görünümüz için, protein elastin kadar önemli tek bir protein yoktur. Bu cilt yapı proteini hücre bağları tarafından üretilir. Elastin çoğunlukla kan damarlarında ve ciltte bulunur.

Genç bir ciltte, bu bağ hücreleri serbestçe elastin üretebilirler. Ancak yaşlanan ciltte, DHT hormon fazlalığı, elastin proteine mani olmak için çalışır.

Elastin cildinizin esnekliğinden sorumludur. Cildinizin esnekliğini ve elastikliğini korumaya yarar. Bu cilt proteininin germe ve sonra da şekle sokma özelliği vardır. Böylece elastin seviyeniz düştüğünde, cildiniz şekil ve sıkılık özelliğini kaybeder ve sarkmaya başlar.

Biliyor muydunuz? Elastin sadece cildinizde bulunmaz, ayrıca atar damarlarınıza, kalbinize, akciğerlerinize, mesanenize ve bazı lif ve kıkırdaklara da esneklik sağlar.

Biyolojik olarak, siz yaşlandıkça, vücudunuz doğal olarak daha fazla DHT hormonu üretir. DHT seviyesi yükseldikçe, elastin üretimi engellenir. Elastin seviyeniz azaldığında, cildinizin sıkılığı da azalır, özellikle de çene, boyun ve göz çevresinde.

Ekolojik açıdan, UV ışınları elastin üreten bağ hücrelerine zarar verir. Ayrıca, hücre yenilenmesi azalırken, yaralar daha yavaş iyileşir ve cilt incelir. Bu da, doku hücrelerine zarar verip elastin seviyesini düşürür. Sonuç olarak, tekrar eden kırışıklıklar elastin dokularını esnetebilir.

Cildinizin Elastin Üretimini Arttırın

Dermatolojik bilim adamlarının, 18 yaşında bir kişinin cildindeki oran gibi elastin üretmesi için hücrelere yardımcı bir durdurucu geliştirdiklerini biliyor muydunuz? Aslında, bu durdurucu, cilt hücrelerinizin elastin üretimini durduran sebepleri bloke eder. Güvenli ve etkilidir ayrıca cildinize daha fazla şekil ve dayanaklılık verir.

İlaç araştırma ve geliştirmenin, bu dünya çapındaki tek engelleyiciyi bulup dünyaya tanıtması tam 17 yılı almıştır. Bu uzun ve pahalı bir süreç olmuştur. 8 hafta süren klinik çalışmalarda, bu patentli yavaşlatıcının, ciltteki elastin üretimini %88 oranında arttırdığı kanıtlanmıştır.

Bu yavaşlatıcının kullanımına son verildikten sonra, insanlar genetik olarak programlanmış seviyedeki elastin ile yetinmek zorunda kalmışlardır. 25 yaş üzerindeki insanların %80'inin elastin seviyesi düşüktür ve bu oranı yükseltmeye ihtiyaçları vardır.

Yani, kesinlikle kollajen değerinizi yükseltmeniz ve elastin oranınızı arttırmanız gerekir ki, formda, sıkı, genç, sağlıklı bir cilde sahip olasınız!

Admin

Yorum yap

:?: :razz: :sad: :evil: :!: :smile: :oops: :grin: :eek: :shock: :???: :cool: :lol: :mad: :twisted: :roll: :wink: :idea: :arrow: :neutral: :cry: :mrgreen:

Yorumlar:1    Kimler Yorum yapmış:   Ziyaretçi   0   Kayıtlı üye   0

  1. Aysel