Aft Nedir? Aft Nasıl Tedavi Edilir?

Aft Nedir? Aft Nasıl Tedavi Edilir?

Aftlar, ağız içi yaralar ve uçuklar insanların %18 – %20′lik kısmında sürekli olarak tekrar eden bir rahatsızlıktır. Çoğunlukla tek bir noktada oluşsa da bazen ağzın belirli bölgelerinde birden fazla bölgede çıkabilir. Ayrıca ağız içi yaraları, günlük yaşama olumsuz bir etkide bulunur.

 

Aft Nedir?

Aft ağız içerisinde oluşan dil yüzeyi, iç yanak kısımları ve diş etleri üzerinde oluşan, ağrılı genellikle solgun beyaz, gri renklerde, etrafında yoğun kızarıklar olan ağrılı oluşumlardır.

Aftlar, ağız içi yaralar ve uçuklar toplumun %18 – %20′lik kısmında sürekli olarak tekrarlanan bir biçimde görülür. Çoğunlukla tek bir noktada oluşsa da bazen ağzın belirli bölgelerinde birden çok alanda gözlemlenebilir. Bu rahatsızlıklar, gündelik hayata olumsuz etkiler bırakır.

Aft ve ağız içi yaralarının meydana gelmesine neden olan etkenleri belirlemek için bir çok çalışma yapılmıştır. Ağız içi oluşumları hızlandıran olumsuz bir çok etken belirlenmiş olsa da aft’ın asıl oluşum sebebi tam olarak belirlenememektedir.

 

Aft Oluşumuna Etki Eden Olumsuz Faktörler Nelerdir?

  • Aşırı Tuzlu ve Baharatlı Yiyecekler: Bu tarz yiyecekler ağız içerisinde aft oluşumunu hızlandıran en önemli faktörlerdir. Ağız içerisinde bulunan mukoza dokusunu tahriş ederek aft ve ağız içi yaraları için uygun bir ortam hazırlarlar.
  • Stres: Stres bir çok hastalığın ana nedeni olarak bilinmesine karşın, küçük gibi görülen bir çok propleminde ana kaynağıdır. Adet öncesi dönemler, duygusal sorunlar, aşırı stresli ve gergin çalışma koşulları aft oluşumunu hızlandırabilir.
  • Diş ve Çene Yapısında Bozukluklar: Dişlerin kapanma konumlarının ve çene yapısıyla olan durumlarının çarpık ve düzensiz olması sonucu ağız ve yana içerisinde sürtünme ve ısırmalar meydana gelmektedir. Dişler doğru bir biçimde fırçalanamadığında ve ağız içerisinde yeterli hijyen sağlanamadığında, tahriş olan ağız içi dokusu aft oluşumuna açık bir durumda olacaktır.
  • Diş Macunu: Diş macunlarının içeriğinde bulunan bazı kimyasallar ağız içi dokusunun mukoza yapısıyla uyumsuzdur. Diş macunlarının temizleme etkisini arttırkmak için kullanılan köpük yapıcı kimyasallar, ağız içerisinde bulunan hücre duvarını tahrip ederek bakterilere ve aftlara uygun bir zemin sunmaktadır. Bunun için diş macunu seçerken “sodyum lauryl sulhate” SLS adı verilen bir maddenin oranının en düşük olmasına dikkat edilmelidir.
  • Dermatolojik Hastalıklar: Bir çok dermatolojik ve bulaşıcı hastalığa kaynaklık eden bir bakteri aft oluşumunuzu hızlandırıyor olabilir. Bu durumda genital siğiller, cinsel yolla bulaşan cilt hastalıkları, döküntü, iyileşmeyen yaralar ve kuruluk oluşumlarında detaylı olarak dermatolojik muayenelerinizi yaptırmayı ihmal etmemelisiniz.
  • Vitamin Eksikliği: Bazı vitaminlerin eksikliğinde vücudumuz bizim çoğu zaman fark edemediğimiz tepkiler vermektedir. Aft oluşumunu hızlandıran önemli faktörlerden birisi de B12 Vitamini ve demir eksikliğidir. Bu vitaminlerin noksanlığında ağız içi yaralarının iyileşme sürelerinin geciktiği saptanmıştır.

 

Aft Nasıl Tedavi Edilir?

Aftlar herhangi bir tedaviye ihtiyaç duymadan 7 ila 10 gün arasında kendiliğinden kaybolmaktadır. Aft problemi olan insanların ağrıyı hafifletmek için başvurdukları bir çok yöntem bulunmaktadır. Bunlardan bazıları;

  • Aft ağrılarını en aza indirmek için sıcak ve aşırı baharatlı acı ve ekşi yiyeceklerden uzak durun.
  • Sterilize edilmiş su ile sulandırılmış alkolü, pamuk ile ağız içerisinde bulunan ağrılı bölgeye uygulayabilirsiniz.
  • Su ve karbonat karışımı ile ağzınızı çalkalayabilirsiniz.
  • Yarım bardak suya 2 tatlı kaşığı tuz ilave edilerek 2 saatte bir gargara yapabilirsiniz.
  • Ağrının çok rahatsız edici olduğu durumlarda eczanelerde satılan solüsyon ve ağız içi gargaraları da tecih edilebilir.
  • Ağız içerisinde oluşan aft’ların kesin tedavisinin bir doktor tarafından belirlenebileceğini unutmayın. Kesinlikle doktorunuza danışmadan ilaç kullanmayın!

 

Aft ve Uçuk Arasındaki Fark Nedir?

Aft ve uçuk ağız içerisindeki oluşumları nedeniyle aynı belirtileri gösterebilirler. Bu yüzden aft ve uçuk problemleri sürekli olarak birbiriyle karıştırılmaktadır. Aft ve uçuk arasındaki temel farklılıklar şunlardır;

  • Aft: Yalnızca ağız içerisinde oluşmaktadır. Bulaşı ve yayılıcı değildir. Aft oluşumuna neden olan belirlenmiş bir virüs yoktur.
  • Uçuk: Ağız içerisinde küçük, beyaz ve içi sıvı dolu kabarcıklar halinde gözlemlenir. Nadirende ağız içerisinde görülebilir. Çoğunlukla dudak ve yanak çevresinde oluşan kaşıntılı ve akıntılı oluşumlardır. Bulaşıcıdır ve virüs tarafından oluşur.

 

Uçuk Belirtileri Nelerdir?

Uçuk çıkmadan önce oluşacağı bölgeyi uyarır. Bu bölgede kaşıntı ve yanma hissi oluşur. Bu sürecin ardından içerisinde su dolu kabarcıklar olan noktacıklar meydana gelir. Özellikle bu dönem çok hassasdır. Bu kabarcıkların kaşınması ve koparılması yayılmasına sebep olur. Geç iyileşen bu oluşumlar, iyileşme döneminde yaraya dönüşür.

 

Uçuk Nasıl Bulaşır?

Uçuk herşeyden önce açık bir yara olarak değerlendirilmelidir. Uçuk sorunu yaşayan kişilerin temasda bulundukları bütün kişisel eşyalar, başka kişilerin kullanımından ayrılmalıdır (Havlu, bardak, yastık kılıfı, kaşık, tabak vb gibi).

Uçuğun başlangıç döneminde fark edilmeyen küçük kızarıklıklar uçuğun en bulaşıcı olduğu evredir. Uçuğa neden olan “Herpes Simpleks” adlı virüs, insan vücuduna çok küçük yaşlarda yerleşir.

Hassas ve aşırı reaksiyonlar gösteren kişilerde iyileşme süreci oldukça ağrılı ve uzun olabilmektedir. Uçuklar gerekli hijyen koşullarında tedavi edilmezse diş etleri, yanaklar ve dudaklar enfeksiyona uygun bir hale gelebilir.

 

Uçuk Sorunu Yaşayan Kişilerin Dikkat Etmesi Gereken Kurallar;

  • Uçuğa hiçbir biçimde elle temas edilmemelidir.
  • Bayanlar kullandıkları kozmetiklerin hijyenine çok dikkat etmelilerdir. Kesinlikle göz makyajında kullanılan kozmetiğin ellerle veya uçuklu bölgeyle temas etmiş olmaması çok önemlidir.
  • Çocuk ve bebeklere dokunurken dikkatli olunmalıdır. Asla öpülmemelidir.
  • Yemek yerken yenilen malzemelerin tamamı kişiye özel kullanılmalıdır.
  • Uçuk üzerinde oluşan kabuk ve yaraların elle koparılmaması ve yüzün başka bölgelerine dokunulmaması gerekmektedir.
Admin

Yorum yap

:?: :razz: :sad: :evil: :!: :smile: :oops: :grin: :eek: :shock: :???: :cool: :lol: :mad: :twisted: :roll: :wink: :idea: :arrow: :neutral: :cry: :mrgreen: